Dünya çapında Karboksiterapi, hızla cilt gençleştirme tedavisi olarak bilinir hale geliyor! Mucize gazı olan Karbondioksit Terapisi veya Karboksiterapi, enjekte ile kırışıklık doldurucularından bu yana en büyük güzellik atılımı olarak lanse edildi! Karboksiterapi, cildi gençleştirmek, canlandırmak, yenilemek, kırışıklıkları, gevşekliği, selülit ve çatlakları tedavi etmek için güvenli invaziv bir yöntemdir. Uygulama, yağ birikintilerini parçalamak ve kolajen üretimini teşvik etmek için derinin altına küçük miktarlarda Karbon dioksit (CO2) enjekte etmeyi içermektedir.
Nasıl uygulandığına baktığımızda; Karboksiterapi, vücutta doğal olarak oluşan bir gaz olan karbondioksit infüzyonlarını kullanmaktadır. Plastik tüplü bir akış regülatörüne bir tank karbondioksit gazı bağlanmaktadır. Uygulamada tanktan ne kadar gaz aktığı dikkatlice düzenlenmektedir. Gaz, akış regülatöründen ve sonunda bir filtreye sahip olan steril bir tüp içerisine yayılmaktadır. Filtre, vücuda ulaşmadan önce tüm yabancı maddeleri almakta, ardından gaz, filtrenin karşı tarafındaki çok küçük bir iğneden geçmektedir. İşlem neredeyse tamamen ağrısızdır. Yüz, göz kapakları, boyun, mide, kollar, bacaklar ve kalçalarda kullanılabilmektedir. Karboksi terapi ayakta tedavi uygulamasıdır ve genellikle tamamlanması sadece 15 ila 30 dakika sürmektedir.
Yaş ilerledikçe deri altı kılcal damarları, azalan oksijen hücreleriyle uyuşmaz hale gelmektedir. Bu durum çevresel stresler ve diğer değişkenlerle bir araya geldiğinde hücrelerin düzgün şekilde yenilenmesini ve çalışmasını engellemekte ve cilt esnekliğini ve kolajenini yavaşça kaybetmesine sebep olmaktadır.
30’lu yaşlara gelindiğinde, zaman ilerledikçe cildinizdeki oksijen seviyeleri 40 yaşına kadar % 25-50 oranında düşmektedir. Vücut doğal olarak oksijeni temel solunum yoluyla almakta, ancak kirlilik gibi faktörler seviyeleri azaltmaktadır. Vücut oksijeni önce ana organlarda kullanmakta ve sonra oksijen cilde gitmektedir, cilt yeterince oksijen almadığında yaşlanma, akne, kızarıklık, tahriş ve yaşlılık lekelerine daha yatkın hale gelmektedir.